ANA SAYFA

YERLİ YABANCI GAZETE VE İNTERNET SAYFALARINDAN SON DAKİKA GELİŞMELERİ-YAZARLAR ANLIK GELİŞMELER ULUSAL BASINDAN HABER BAŞLIKLARI-SON DAKİKA HABERLERİ RSS SON DAKİKA GELİŞMELERİ

Türk genci. İnkılapların ve rejimin sahibi ve bekçisidir.

*Tüm haber başlıklarından anında haberdar olmak için buraya tıklayarak gastem.net.tc ana sayfanız yapın!

29 Mart 2008 Cumartesi

Uzlaşma çok zor! Neden mi? Arz edeyim

yasaklanan ilaclar1resim yazı

29.03.2008 | Yiğit Bulut

Laik, anti-laik, ulusalcı-Avrupacı, liberal-tutucu gibi bütün kutuplaşmalar savaşın görünen ve algılatılan uzantıları. İşin özü bu toprakların sahiplerine bırakılmadan kontrol edilmesi. Bu gerçeğe inanan herkesi gerçek düşmanı algılamaya davet ediyorum.

Son iki gün içinde, en sağından en soluna bütün yayın organlarında yer alan analizleri bir kez daha inceledim. Vardığım sonuç net. Üzerinde yol aldığımız bir gemi ve bu geminin dümenini ele geçirip çatışan iki taraf var, laikler ve laik olmayanlar. Veya daha değişik ifadesiyle yerleşik sistemden yana olanlar veya karşı olanlar. Peki durum bu kadar basit mi? Bu savaşı kim kazanacak?

Değerli dostlar, son yaşananları gördükten ve arkada dönen çarkı biraz anlamaya çalıştıktan sonra, çok açık söyleyeyim, Türk toprakları üzerindeki çatışmanın laik, anti-laik kadar kesin köşeli, iyi tanımlanmış ve en önemlisi bu kadar basit olmadığını, yaşadıklarımızın Cumhuriyet tarihinden hatta Osmanlı'dan önce başlayan bir savaşın uzantıları olduğunu düşünüyorum.

Tarihi iktidar mücadelesi

Nasıl mı? İstanbul'un Roma İmparatorluğu'nun belli bir dönem iki başkentinden biri olmasından yola çıkarak, Roma (yazıda küresel güçleri temsil ediyor) ile İstanbul coğrafyası arasındaki iktidar savaşını, 2003 sonrası oluşan eldeki yeni bilgileri de ekleyerek, yeniden sorgulamak istiyorum.

Roma (Avrupa) İstanbul (Anadolu) coğrafyası arasındaki iktidar mücadelesi M.S 330'da başladı ve Osmanlı'nın gerekli ekonomik değişimi sağlayıp Avrupa ile birlikte atağa kalkamadığı 1700'lerin başına kadar sürdü. Mücadele Roma tarafından kazanıldı ve İstanbul coğrafyası Avrupa tarafından devşirilir hale geldi.

Bugün yaşadığımız Avrupa Birliği (AB) süreci de hâlâ bu anlayışın maalesef bir parçası. 1900'lerden sonra bu sürece, Avrupa'nın idealleri uğruna, müslüman coğrafyasına tezleriyle hakim olabileceği düşünülen İstanbul'un dönüştürülmesi ve özellikle Alman çıkarları uğruna kullanılması eklendi. Almanya diğerlerinden ayrışarak Osmanlı üstünde kesin bir avantaj elde etti. Alman İmparatoru II. Wilhelm'in müslüman olduğu haberleri eşliğinde, Ortadoğu'ya hakim olma yolunda, İstanbul coğrafyası kullanıldı.

Ilımlı İslam Devleti

2. Dünya Savaşı'nda ve öncesinde de durum farklı değildi. Rus tehlikesine karşı dine dayalı sivil unsurlar ABD ve Almanya tarafından harekete geçirildi. Bu süreç, Almanya'nın Ortadoğu petrollerine dokunmadan Orta Asya petrol bölgelerine ulaşması şartıyla İngiltere ve Fransa tarafından da desteklendi. Savaş sonrası Türkiye'nin NATO'ya katılım sürecinde dahi Türkiye, kurulacak bir Ortadoğu komutanlığı mantığı ile yapıya zoraki alındı. 1980 sonrası da aynı mantığı gördük. "Ilımlı İslam devleti" mantığı altında Ortadoğu ve Orta Asya'da hakim olmak isteyen Roma'nın yine bu coğrafya üzerindeki oyunları sürece hakimdi. Devletin resmi organlarında "Kemalist laiklikten Osmanlı sekülarizmine" başlıklı raporlar yayınladı. Yeni bir sentez pompalandı.

1999 sonrası aynı mantık

1999 ekonomik krizi sonrası ve özellikle 2003 döneminden hemen sonra aynı mantığın ortama hakim olduğunu gördük. Ortadoğu'ya model ve ağabey olacak bir Türkiye modeli. Arap ülkelerine sevimli görünmesi gereken Türkiye'de, TBMM'den ABD'ye izin veren tezkere geçmedi. Tezkerenin geçmeyişi Ortadoğu'da alkışlandı. 80 yıl sonra Arap krallar Türkiye'ye geldi, Dolmabahçe Sarayı'nda kabul gördü. Yukarıda tarif ettiğimiz yapı, dünya genelinde oluşan ekonomik yeni düzenin etkisiyle dönüştürülmek istenen Türkiye'de aşırı liberalleşme ve devletin etki alanları dışına itilmesi gibi kavramların öne çıktığı bir dinamiği zorladı. Daha doğrusu ekonomik dönüşüm ve AB üyeliği gibi halen hayata geçmediği için sanal diyebileceğimiz tezler ortaya atılarak Roma-İstanbul iktidar savaşında karşı taraf önemli avantaj sağladı.

Gerçek düşman algılanmalı

Sonuç: Roma-İstanbul çizgisindeki iktidar savaşını sorgularken Roma'yı sadece Avrupa olarak düşünmeyin. M.S 300'lerden itibaren kavramsal olarak başlayan çatışmanın tarafları ve son olarak küreselleşen dünya düzeninde bütün unsurlar Roma kavramı altında toplanabilir. Bu noktada bize düşen, küreselleşme gerçeğini de kabul ederek ve hatta gerektiğinde kullanarak, ekonomik, finansal, üretime dayanan bütün dinamiklerin elimizden çıktığı bir yapı içinde, çağlar sürmüş bu savaşı, "o satıldı, bu satıldı" algılamasından daha derin noktadan kavramaya çalışmak, sorgulamak.

Son söz: Gördüğümüz kutuplaşmalar, laik, anti-laik, ulusalcı-Avrupacı, liberal-tutucu gibi bütün kutuplaşmalar yukarıda anlatmaya çalıştığım savaşın görünen ve algılatılan uzantıları. İşin özü bu toprakların sahiplerine bırakılmadan kontrol edilmesi. Bu gerçeğe inanan herkesi birbirimizi bölmeden birlik olmaya ve gerçek düşmanı algılamaya davet ediyorum. Düşmanla uzlaşmaya değil!

Emre Kongar'ın Resmi Internet Sitesinden alıntı

AB ve ABD'nin Türkiye'ye Çarpık Bakışı. AKP, hiçbir işe yaramayacak bir değişiklik ile 301'inci maddeyi kabul etti: AB ve ABD'den AKP'ye alkış. 1 Mayıs'ta inanılmaz bir devlet terörü: ABD ve AB'den çıt yok. İlhan Selçuk'un evi sabah 4:30'da basılıyor, gözaltına alınıyor: ABD ve AB'den çıt yok. Elif Şafak sadece yargılanıyor: AB ve ABD'de yer yerinden oynuyor. Sünni Müslümanlara, bizzat Müslümanlar tarafından Türban baskısı uygulanıyor: AB ve ABD'den çıt yok. Buna karşılık, Türkiye'de inanç özgürlüğü konusunda Müslümanlara laik baskı yapıldığı konusunda AB ve ABD'den eleştiri sesleri yükseliyor. AKP rejimin temellerini dinci bir sisteme doğru kaydırıyor: AB ve ABD'den çıt yok. Bu yaptıklarından dolayı AKP aleyhine Cumhuriyet Başsavcısı tarafından dava açılıyor: ABD ve AB'de yer yerinden oynuyor. Bu kadar çarpıklık karşısında söylenecek tek söz kalıyor: "İnsaf!" http://www.kongar.org/

ciziyorum

1resim yazı1resim yazı1resim yazı1resim yazı

http://www.aa.com.tr/images/stories/BANNER/aa_468x60.gif

Anadolu Ajansı Güncel Haberler

Kerkuk.NET

aktif haber

VOA News: Türkiye

BBCTurkish.com | Haberler | Ana Sayfa

7

Turkmedya Com

Dünya Gazetesi - Son Dakika Haberleri

haber7com sondakika

reklamstor

sondakika h/3

NTVMSNBC

VOA News: Tüm Haberler

Hürriyet ANASAYFA

CNN TÜRK

Borsa Haberleri

TriaFX | Türkiyenin Forex Sitesi | Forex | Parite

Referans - Türkiye"nin iş gazetesi

Referans - Türkiye"nin iş gazetesi

Vatan Gazetesi

leman /times cartoon

Star Gazete Online

TGRT HABER © 2008 [ Dünya ]

SABAH Gazetesi - Son Dakika

CNN TÜRK

Hürriyet Spor Anasayfa

Cihan Haber

Ekonomi

Başlıca Yabancı Kaynaklar

CNN (ABD) New York Times (ABD) Usa Today (ABD) Washington Post (ABD) Der Spiegel (Almanya) Die Welt (Almanya) Zeitungen Deutschland (Alm) Gazetat (Arnavutluk) The Australian (Avustralya) Zeitungen Österreich (Avusturya) Le Soir (Belçika) Jornais (Brezilya) Ceske Noviny (Çek Cumhuriyeti) Jornais do Brasil (Brezilya) China Online (Çin) Danske Aviser (Danimarka) Ajalehed (Estonya) Suomen Sanomalehdet (Finlandiya) Journaux (Fransa) Lemonde (Frana) Liberation (Fransa) Dernieres Nouvelles d'Alsace (Fransa) Tous les journaux (Fransa) Sve Novine (Hırvatistan) Nederlandse Kranten (Holl.) Guardian (İngiltere) Newspapers in the UK (İng.) The Sun (İngiltere) Newspapers in Ireland (İrlanda) Periodicos (İspanya) Tidningar Sverige (İsveç) Zeitungen Schweiz (İsviçre) Giornale (İtalya) Corriere Della Sera (İtalya) Giornali Italia (İtalya) Japan Times (Japonya) Avizes (Letonya) Laikrasciai (Litvanya) Ujsagok (Macaristan) Ahram (Mısır) Aviser Norge (Norveç) Dawn (Pakistan) Polskie Gazety (Polonya) Jornais Portugueses (Portekiz) Ziare Romanesti (Romanya) Interfax (Rusya) Slovenske Noviny (Slovak.) Slovenski Casopisi (Slovenya) Efimerides (Yunanistan)

amazon